Hayat Yorgunuyum
Merhaba
İşte haftasonu cumartesi
Ne umur...!
Ne umur...!
Kendime dolaşığım, kendime sarıyorum.
Hayat yorgunuyum, gönül yorgunu, ruh yorgunu, yılların yorgunuyum ben.
Belki yaş'tandır, belki fazla üzerime üzerime gelmiştir bu yaşam.
Değişim, evet değişiyor her şey belki, ama ben değişmeyince olmuyor işte.
Hep bir şeyler eksik kalıyor, hep eksiliyor giderek her şey.
Benim doğrularım, diğerlerine ters, onların doğruları da bana...
Nasıl olacak peki?
Hayat yorgunuyum, gönül yorgunu, ruh yorgunu, yılların yorgunuyum ben.
Belki yaş'tandır, belki fazla üzerime üzerime gelmiştir bu yaşam.
Değişim, evet değişiyor her şey belki, ama ben değişmeyince olmuyor işte.
Hep bir şeyler eksik kalıyor, hep eksiliyor giderek her şey.
Benim doğrularım, diğerlerine ters, onların doğruları da bana...
Nasıl olacak peki?
Ezbere yaşamaktayım, gelişine...
Koyverdim bıraktım ne varsa, denetimsiz yol alıyor yaşam.
Ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum,hayat yorgunuyum, Öğrenmek,bilmek,anlamak,anlamamak, anlaşılmak anlaşılamamak gibi olguların her biri önemini kaybetti yaşamımda.
Koyverdim bıraktım ne varsa, denetimsiz yol alıyor yaşam.
Ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum,hayat yorgunuyum, Öğrenmek,bilmek,anlamak,anlamamak, anlaşılmak anlaşılamamak gibi olguların her biri önemini kaybetti yaşamımda.
Hani öyle zamanlar oluyor ki; anlamamış gibi yapmaktan, düşünmekten, hissetmekten, tanımaktan, tanık olmaktan, katlanmaktan, anlayış göstermekten, görmezden gelmekten, şikayetçi olmaktan, üzerinde durmamak seçeneğini kullanmaktan, idare etmek zorunda kalmaktan, bazen idare edememekten, , üzülmemiş görünmekten, gerçekten çok üzülmekten, alışmaktan, alışamamaktan, sabretmekten,, sabredememekten, katlanmaktan, katlanamamaktan,, beklemekten, bekleyememekten, beklentilerden, beklenmediklerden yorgunum, yoruldum artık.
İnsan sahtekarlıklarından yorgunum. Töleranssız insanlardan, ön yargılı, beyinsiz insanlardan yorgunum..
Tam da artık bu serseri dünya'da hiçbir şey beni şaşırtamaz, beni şok edemez derken veya öyle sanırken, her defasında yeniden şaşırmaktan yorgunum.
Kısaca; özetlemem gerekirse, bir insan olarak 62 senedir bunca şeye ŞAHİT olmaktan yorgunum.
Ve sanıyorum çok da haklıyım.
Ve sanıyorum çok da haklıyım.
Kimsenin bunca değişimi kısacık ya da upuzun bir yaşam sürecinde sırtlayıp taşıması yine de şikayet etmeden sırtlanıp yüklenip götürmesi ZOR be dostlar.
Vallahi de zor, billahi de zor, tillahi de zor.
El-insaf derler.
Yazgı, kader, tercih, seçim ne derseniz deyin, ama bir zaman geliyor artık geminizi bu sularda yüzdüremediğinizin farkına varıyorsunuz.
Bir kasırga ile gözlerinizi açtığınız bu dünya, böylesine allak bullak olmuşken, ne mümkün bir rüzgar boyu daha yol almak?...
Bu maratondan çekilme vaktin geldi Mihrişah diyor içimdeki...
Perde inmeli ve bu oyun bitmeli.
Bir kasırga ile gözlerinizi açtığınız bu dünya, böylesine allak bullak olmuşken, ne mümkün bir rüzgar boyu daha yol almak?...
Bu maratondan çekilme vaktin geldi Mihrişah diyor içimdeki...
Perde inmeli ve bu oyun bitmeli.
Hani Arthur Rimbaud'un o meşhur şiirinde olduğu gibi:
Acılarda çalkalanıp güçsüz düştüm dalgalar!
Pamuk tüccarlarına hayır diyor dümenim,
Artık benim için ne bayrak ne bandıra var,
Bu öfkeli sularda ne de yüzebilirim.
Pamuk tüccarlarına hayır diyor dümenim,
Artık benim için ne bayrak ne bandıra var,
Bu öfkeli sularda ne de yüzebilirim.
Hayat böyle işte.
Doğuyoruz, yaşıyoruz vakit geliyor gidiyoruz.
Geliş ve gidiş arasındaki o süreçte ise bir ömre sığmaz dediğimiz neler neler yaşıyoruz.
Sığıyormuş, ki; ona da bizzat şahit oluyoruz.
Doğuyoruz, yaşıyoruz vakit geliyor gidiyoruz.
Geliş ve gidiş arasındaki o süreçte ise bir ömre sığmaz dediğimiz neler neler yaşıyoruz.
Sığıyormuş, ki; ona da bizzat şahit oluyoruz.
Yaşamanın da bir Adab-ı Muaşeret'i yani kuralı olmalı oysa...!
Öyle değil mi?...
Öyle değil mi?...
Ki bana göre en hassas konudur. insan gibi yaşamamızı sağlayabilecek.
Yaşamımız boyunca insanların birbirleriyle ilişkilerinde hukuk kuralları olduğu gibi sosyal düzen kuralları da mevcuttur.
Bu kurallardır insanların arasında bulunan ilişkileri düzenleyen ve hayatı anlamlandıran ve dahi güzelleştiren....
Sosyal hayata düzen getiren ve insanlar arasındaki ilişkileri olumlu yönde geliştiren çok önemli görgü kuralları vardır.
Bu kurallar “Adab-ı Muaşeret” olarak bilinir, hani şimdikilerin hiç mi hiç bilmedikleri...!!!
.Adab-ı Muaşeret, “ya da Adap ve Edep sağlar her türlü ilişki ve medeni ahlak'ı...!
Tüm bunların tamamen kaybolduğu bu dünyada gel de yaşa.
Yok gerçekten ben yapamıyorum, gerçekten çok ama çok yoruldum.
Yorgunum.
Herkesi kaybettim. Göçtü gitti tüm sevgili değerlilerim. Birer birer.
Kala kala bu acaip kötü dünya'ya kaldım.
Anne babalarımızın devrini düşünün...Ve onların bir üst neslini, nasıl bir güven ve sevgi ile yetiştiğimizi...Yetiştirildiğimizi...Bize öğretilen; merhamet, sevgi, şefkat, anlayış, yardım etme konularında ki hassasiyetleri düşünün.
O dostları ahbapları komşuları, ablaları, ağabeyleri, sokak ve mahalle kültürünü...
Bakkalımızı, kasabımızı, manavımızı düşünün...
Hep bir güven ve sevgi ortamı var değil mi?
Ya şimdi?...
Kala kala bu acaip kötü dünya'ya kaldım.
Anne babalarımızın devrini düşünün...Ve onların bir üst neslini, nasıl bir güven ve sevgi ile yetiştiğimizi...Yetiştirildiğimizi...Bize öğretilen; merhamet, sevgi, şefkat, anlayış, yardım etme konularında ki hassasiyetleri düşünün.
O dostları ahbapları komşuları, ablaları, ağabeyleri, sokak ve mahalle kültürünü...
Bakkalımızı, kasabımızı, manavımızı düşünün...
Hep bir güven ve sevgi ortamı var değil mi?
Ya şimdi?...
Yok yok asla uyum sağlamak mümkün değil bu garip absürd çağ'a...Benim için mümkün değil.
İçimdeki çocuk için hiç mi hiç mümkün değil.
Depresyon falan değil bu. Hiç öyle psikolojik travmalarım olmadı benim.
Gitmedim değil psikologlara, ama bana -senin bize ihtiyacın yok, dediler her defasında...
Biz, bizler, bizim yaş grubumuz ne şanssızlıktır ki ''kötü zamanlara'' denk geldik.
Talihsiz zamanlar çocuklarıyız.
Bir şey fitratınızda varsa vardır yoksa yoktur.
Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar gerçektir.
Empati misal; artık tamamen yok olmuş yaşadığımız dünya'da...
Empati son zamanlarda en çok kullanılan kelime. “Empati yapmak” olarak kullanılıyor, ama bunun sahtekarlık olduğunu düşünüyorum.
Empati bir ruhsal durumdur. Yapılmaz, varsa vardır, yoksa da yoktur.
Bunun nörobilimde bir karşılığı da var. Ayna nöronlarımız sayesinde karşımızdakinin acısını hissedebiliyoruz. Ama bu ayna nöronlar herkeste aynı miktarda yok. Sosyopatlarda hiç yok mesela. Kadınlarda erkeklerden daha fazla var.
Ve acı olan ise sosyopat dolu her yanımız. Dikkat edince görürsünüz.
Nasıl yaşayacağız biz bu insanlarla?...
Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar gerçektir.
Empati misal; artık tamamen yok olmuş yaşadığımız dünya'da...
Empati son zamanlarda en çok kullanılan kelime. “Empati yapmak” olarak kullanılıyor, ama bunun sahtekarlık olduğunu düşünüyorum.
Empati bir ruhsal durumdur. Yapılmaz, varsa vardır, yoksa da yoktur.
Bunun nörobilimde bir karşılığı da var. Ayna nöronlarımız sayesinde karşımızdakinin acısını hissedebiliyoruz. Ama bu ayna nöronlar herkeste aynı miktarda yok. Sosyopatlarda hiç yok mesela. Kadınlarda erkeklerden daha fazla var.
Ve acı olan ise sosyopat dolu her yanımız. Dikkat edince görürsünüz.
Nasıl yaşayacağız biz bu insanlarla?...
Yoruldum gerçekten çok yoruldum. Bıkkınlık bütün kılcal damarlarıma kadar yayıldı.
Sonra hepimizin üzerinde ağır bir sosyal baskı var.
Her an gözümüzün önünde bizi yaşamaktan bezdiren bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeği var.
Herif tam bir sosyopat. Ve düşünün bir ülkeyi yönetiyor, A' dan Z'ye...Bu baskı yeter artar insanı yormaya dahasına gerek yok hatta...!
Kutuplaşmalar var insanlar arasında, hatta dostluklar, arkadaşlıklar ve aile içinde bile var.
Bir toplumu ne kadar yararsanız, kutuplaştırırsanız empati etkisi de o kadar azalır, yok olur ve ortaya o dehşet çıkar işte.
Merhamet duygusunu tamamen ortadan kaldırmış olursunuz.
İşte BİZLER böyle bir dünya'ya tahammül etmeye çalışarak yaşayanlarız.
Bir toplumu ne kadar yararsanız, kutuplaştırırsanız empati etkisi de o kadar azalır, yok olur ve ortaya o dehşet çıkar işte.
Merhamet duygusunu tamamen ortadan kaldırmış olursunuz.
İşte BİZLER böyle bir dünya'ya tahammül etmeye çalışarak yaşayanlarız.
O sebeptendir ki; ben:
'''Hayat yorgunuyum, gönül yorgunuyum, ruh yorgunuyum, yılların yorgunuyum''
Keyifli Haftasonları diliyorum hepinize dostlar.
Ve affınıza sığınarak diyorum ki;
-Morallerinizi bozmak değildi inanın niyetim
-Morallerinizi bozmak değildi inanın niyetim
Sevgi ve saygılarımla
Mihrişah Azaklı - Şah-IKaRgA